Cain, Monstelvania'nın en korkulan yaratığıydı. Count Vlad'ı ısırıp onu bugün olduğu canavara dönüştüren de oydu. O etraftayken başka bir vampir onun mıntıkasında en ufak bir ısırığa dahi cesaret edemezdi çünkü bu onun tabağındaki yemeği almak gibiydi ki bu da onun asla affetmeyeceği bir saygısızlıktı. Ama bir gün ortadan kayboldu. Kimse onun nereye gittiğini bilmiyordu. Count Vlad, onun işini bitirdiği dedikodusunu yaydı. Böylece herkes onun herkesi yenebilecek kadar güçlü olduğuna inandı, Cain'i bile. Ancak gerçek şu ki, Count Vlad bile Cain’in nereye gittiğini biliyor değildi. Kimse onun yokluğundan bahsetmedi yıllarca. Sadece bir daha asla geri gelmemesini umdu herkes gizli gizli. Bir zaman sonra, Count Vlad adım atarak kendini Monstelvania'nın Hakimi ve Vampirlerin Kralı ilan etti. Ama içten ve derinden her zaman Cain'in bir gün geri geleceğinden ve topraklarını güç kullanarak geri alacağından korkuyordu.

Pekala Count Vlad, işte en derin korkun gerçek oldu. Cain geri döndü ama ne istiyor? Zaten neden gitmişti ki? Bunca zamandır neredeydi? Ve... Monstelvania'da şimdi neler olacaktı?

Savaşta, Cain bir Ateş Saldırganıdır ve kendi durumuna sahiptir: Nefret ve Kanama Nefreti! Cain, kendisine ekstra canlar verecek ve düşmanlarına Kanama uygulayacak becerilere sahiptir. Becerileri arasında ayrıca Dayanıklılık yenileme, can çalma ve Kaçma vardır ve tüm bunlar onu son derece çok yönlü yapar.